لغتونه
فعلونه زده کړئ – Turkish

uzak
O avını uzaklaştırıyor.
بیرته
هغوی د شکار بیرته واخلي.

her yerde
Plastik her yerde.
کله کله
تاسې کله کله موږ ته زنګ وکړئ.

aşağı
Bana aşağıdan bakıyorlar.
لاندې
هغه لاندې ته ما ته ولوړل شوی.

önce
Şimdi olduğundan daha önce daha kiloluydu.
دمخه
دمخه هغه نرخوره وه.

evde
En güzel yer evdedir!
کور کې
کور کې خوندوره ښکلی!

herhangi bir zamanda
Bizi herhangi bir zamanda arayabilirsiniz.
کوچنی ځای
یوه خرچنځه کوچنی ځای کې پټ شوی.

karşısında
O, scooter ile sokakta karşıya geçmek istiyor.
په څنډه
یې د سړک سره په څنډه سیل وغوښتل غواړي.

sık sık
Daha sık görüşmeliyiz!
غوځل
موږ باید غوځل یو بل ته وګورو.

uzun
Bekleme odasında uzun süre beklemem gerekti.
اوږد
زه اوږد ورته په انتظار کښې ناستم.

dışarı
Hasta çocuğun dışarı çıkmasına izin verilmiyor.
باندې
د بچو باندې نه پاتې شي.

yakında
O, yakında eve dönebilir.
ژر
یې ژر د کور ته وروسته شي.
