لغتونه
فعلونه زده کړئ – Turkish

sipariş etmek
Kendi için kahvaltı sipariş ediyor.
امر کول
هغه خپله د ناشتې لپاره امر کوي.

almak
Birçok ilaç almak zorunda.
اخلل
هغه دریا زیات دوا اخلي.

yalan söylemek
Acil bir durumda bazen yalan söylemek zorundasınızdır.
ژليدل
یوه ځله کله چې خطر په شېبې کې دی، ژلی شي.

çarpmak
Tren arabaya çarptı.
زهوندل
د اورګاډی په موټر باندې زهوند.

yapmak
Sağlıkları için bir şey yapmak istiyorlar.
لپاره کول
هغوی غواړي چې د خپلو صحت لپاره یو شی وکړي.

kaçırmak
Önemli bir randevuyu kaçırdı.
ورکتل
هغه یو مهم ورځی ورکړے.

örtmek
Çocuk kendini örtüyor.
لڅل
هغه خپله ځان لڅي.

hakkı olmak
Yaşlı insanların emekli maaşı alma hakkı vardır.
دېریدل
یوه خطره دېریدلی دی.

özdenetim uygulamak
Çok fazla para harcayamam; özdenetim uygulamalıyım.
پریږدنه کول
زه نه شم کې ډېرې پيسې تیر کړم؛ زه باید پریږدنه کړم.

asılmak
İkisi de bir dalda asılı.
اوبلل
په زمستان کې دوی یوه مرغۍ خپرونه اوبللې.

çalışmak
Kızlar birlikte çalışmayı sever.
زده کول
د ښځو یو ته د زده کولو کې خوښ دی.
