لغتونه
فعلونه زده کړئ – Turkish

nefret etmek
İki çocuk birbirinden nefret ediyor.
لرل
چاقوونکي د لرلو ته یوازې ځنډې پیسې لري.

hazırlamak
Ona büyük bir sevinç hazırladı.
غونډل
هغه د هغو ستونزو لپاره خوږه خوشی غونډلی.

zor bulmak
İkisi de veda etmeyi zor buluyor.
مشکل موندل
له دواړه د بدلون ښه بولل مشکل دی.

bitirmek
Kızımız yeni üniversiteyi bitirdi.
ختمول
زموږ ځانګړۍ د پوهنتون ختمه شوې.

seslenmek
Öğretmenim bana sık sık seslenir.
غوښتل
زما معلم زما پر مخ غوښتي.

oy kullanmak
Bir aday için ya da ona karşı oy kullanılır.
رای دینل
یو د یا د مرستیال یا په ضده رای دي.

oynamak
Çocuk yalnız oynamayı tercih eder.
لوبول
د کوچنۍ پخوانی پر شخصيته لوبول ژوري.

çevirmek
Eti çeviriyor.
پوړتل
هغه د ګوډۍ پوړتي.

kaçmak
Kedimiz kaçtı.
وهل
زما پشو وهل شو.

çalışmak
O, bir erkekten daha iyi çalışıyor.
کارول
هغه سرتیا ښځې څخه ښه کاروي.

yayınlamak
Reklamlar sıklıkla gazetelerde yayınlanır.
خپرول
خپښت اغیزه زیاتی د روزنتونو کې خپروي.
