Vocabulário
Aprenda verbos – Turco
sıkmak
Limonu sıkıyor.
espremer
Ela espreme o limão.
çalışmak
Tüm bu dosyalar üzerinde çalışması gerekiyor.
trabalhar em
Ele tem que trabalhar em todos esses arquivos.
sevmek
Çikolatayı sebzelerden daha çok seviyor.
gostar
Ela gosta mais de chocolate do que de legumes.
temizlemek
İşçi pencereyi temizliyor.
limpar
O trabalhador está limpando a janela.
uzaklaşmak
Arabasıyla uzaklaşıyor.
partir
Ela parte em seu carro.
etrafında dönmek
Ağacın etrafında dönüyorlar.
contornar
Eles contornam a árvore.
yük olmak
Ofis işi ona çok yük oluyor.
sobrecarregar
O trabalho de escritório a sobrecarrega muito.
sohbet etmek
Öğrenciler ders sırasında sohbet etmemelidir.
conversar
Os alunos não devem conversar durante a aula.
çalışmak
Motosiklet bozuldu; artık çalışmıyor.
funcionar
A motocicleta está quebrada; não funciona mais.
bir araya gelmek
İki insanın bir araya gelmesi güzel.
juntar-se
É bom quando duas pessoas se juntam.
bulmak
Kapısının açık olduğunu buldu.
encontrar
Ele encontrou sua porta aberta.