Vocabulário
Aprenda verbos – Turco

karar vermek
Hangi ayakkabıyı giyeceğine karar veremiyor.
decidir
Ela não consegue decidir qual sapato usar.

iptal etmek
Ne yazık ki toplantıyı iptal etti.
cancelar
Ele infelizmente cancelou a reunião.

dua etmek
Sessizce dua ediyor.
rezar
Ele reza silenciosamente.

tartışmak
Meslektaşlar problemi tartışıyorlar.
discutir
Os colegas discutem o problema.

oynamak
Çocuk yalnız oynamayı tercih eder.
brincar
A criança prefere brincar sozinha.

çalışmak
Tüm bu dosyalar üzerinde çalışması gerekiyor.
trabalhar em
Ele tem que trabalhar em todos esses arquivos.

karşısında bulunmak
Orada bir kale var - tam karşısında!
ficar em frente
Lá está o castelo - fica bem em frente!

çalışmak
Tabletleriniz çalışıyor mu?
funcionar
Seus tablets já estão funcionando?

bağlantılı olmak
Dünya‘daki tüm ülkeler birbiriyle bağlantılıdır.
estar interligado
Todos os países da Terra estão interligados.

heyecanlandırmak
Manzara onu heyecanlandırdı.
entusiasmar
A paisagem o entusiasmou.

onaylamak
İyi haberleri kocasına onaylayabildi.
confirmar
Ela pôde confirmar a boa notícia ao marido.
