Vocabulário
Aprenda verbos – Turco

dışarı çıkmak
Kızlar birlikte dışarı çıkmayı seviyorlar.
sair
As meninas gostam de sair juntas.

etrafında dönmek
Ağacın etrafında dönüyorlar.
contornar
Eles contornam a árvore.

altını çizmek
İddiasının altını çizdi.
sublinhar
Ele sublinhou sua afirmação.

atlamak
Suya atladı.
pular
Ele pulou na água.

okumak
Gözlüksüz okuyamam.
ler
Não consigo ler sem óculos.

talep etmek
Torunum benden çok şey talep ediyor.
exigir
Meu neto exige muito de mim.

çıkarmak
Bir kırmızı şarap lekesi nasıl çıkarılır?
remover
Como se pode remover uma mancha de vinho tinto?

getirmek
Paketi merdivenlerden yukarı getiriyor.
levar
Ele leva o pacote pelas escadas.

park etmek
Arabalar yeraltı garajında park ediliyor.
estacionar
Os carros estão estacionados no estacionamento subterrâneo.

yavaş çalışmak
Saat birkaç dakika yavaş çalışıyor.
atrasar
O relógio está atrasado alguns minutos.

biriktirmek
Kız harçlığını biriktiriyor.
economizar
A menina está economizando sua mesada.
