어휘
동사를 배우세요 ― 터키어
izin vermek
Depresyona izin verilmemeli.
허용하다
우울증을 허용해서는 안 된다.
sipariş etmek
Kendi için kahvaltı sipariş ediyor.
주문하다
그녀는 자신에게 아침식사를 주문한다.
takip etmek
Köpeğim beni koşarken takip ediyor.
따라가다
내 개는 나가 조깅할 때 항상 따라온다.
sevmek
Çikolatayı sebzelerden daha çok seviyor.
좋아하다
그녀는 야채보다 초콜릿을 더 좋아한다.
hissetmek
O, karnındaki bebeği hissediyor.
느끼다
그녀는 배 안에 아기를 느낀다.
göstermek
Pasaportumda bir vize gösterebilirim.
보여주다
나는 내 여권에 비자를 보여줄 수 있다.
sürmek
Kovboylar sığırları atlarla sürüyor.
몰다
카우보이들은 말로 소를 몰고 간다.
kaçınmak
Fındıktan kaçınması gerekiyor.
피하다
그는 견과류를 피해야 한다.
dışarı atlamak
Balık sudan dışarı atlıyor.
뛰어나가다
물고기가 물 밖으로 뛰어나온다.
işe almak
Şirket daha fazla insan işe almak istiyor.
고용하다
회사는 더 많은 사람들을 고용하고 싶어한다.
korkmak
Kişinin ciddi şekilde yaralandığından korkuyoruz.
두려워하다
우리는 그 사람이 심각하게 다쳤을까 두려워한다.