어휘
동사를 배우세요 ― 터키어

içeri almak
Dışarda kar yağıyordu ve onları içeri aldık.
들여보내다
밖에 눈이 내리고 있었고, 우리는 그들을 들여보냈다.

konuşma yapmak
Politikacı birçok öğrencinin önünde konuşma yapıyor.
연설하다
정치인은 많은 학생들 앞에서 연설을 하고 있다.

getirmek
Kurye bir paket getiriyor.
가져오다
전령은 소포를 가져온다.

toplamak
Tüm elmaları toplamamız gerekiyor.
줍다
우리는 모든 사과를 줍기로 했다.

onaylamak
İyi haberleri kocasına onaylayabildi.
확인하다
그녀는 좋은 소식을 남편에게 확인할 수 있었다.

çıkarmak
O büyük balığı nasıl çıkaracak?
뽑다
그는 그 큰 물고기를 어떻게 뽑을까?

götürmek
Çöp kamyonu çöpümüzü götürüyor.
가져가다
쓰레기차는 우리의 쓰레기를 가져갑니다.

sevmek
Atını gerçekten çok seviyor.
사랑하다
그녀는 그녀의 말을 정말로 사랑한다.

etrafa atlamak
Çocuk mutlu bir şekilde etrafa atlıyor.
뛰어다니다
아이는 행복하게 뛰어다닌다.

nefret etmek
İki çocuk birbirinden nefret ediyor.
싫어하다
두 소년은 서로 싫어한다.

sınırlamak
Ticaret sınırlandırılmalı mı?
제한하다
무역을 제한해야 할까요?
