어휘

동사를 배우세요 ― 터키어

cms/verbs-webp/53646818.webp
içeri almak
Dışarda kar yağıyordu ve onları içeri aldık.
들여보내다
밖에 눈이 내리고 있었고, 우리는 그들을 들여보냈다.
cms/verbs-webp/40632289.webp
sohbet etmek
Öğrenciler ders sırasında sohbet etmemelidir.
채팅하다
학생들은 수업 중에 채팅해서는 안됩니다.
cms/verbs-webp/91820647.webp
çıkarmak
Buzdolabından bir şey çıkarıyor.
제거하다
그는 냉장고에서 뭔가를 제거한다.
cms/verbs-webp/124320643.webp
zor bulmak
İkisi de veda etmeyi zor buluyor.
어려워하다
둘 다 이별 인사를 하는 것이 어렵다.
cms/verbs-webp/86583061.webp
ödemek
Kredi kartıyla ödedi.
지불하다
그녀는 신용카드로 지불했다.
cms/verbs-webp/91696604.webp
izin vermek
Depresyona izin verilmemeli.
허용하다
우울증을 허용해서는 안 된다.
cms/verbs-webp/131098316.webp
evlenmek
Reşit olmayanların evlenmelerine izin verilmez.
결혼하다
미성년자는 결혼할 수 없다.
cms/verbs-webp/77581051.webp
teklif etmek
Balığım için bana ne teklif ediyorsun?
제안하다
내 물고기에 대해 어떤 것을 제안하고 있니?
cms/verbs-webp/124458146.webp
bırakmak
Sahipleri köpeklerini benimle yürüyüşe bırakıyor.
맡기다
주인들은 나에게 강아지를 산책시키기 위해 맡긴다.
cms/verbs-webp/100434930.webp
bitmek
Rota burada bitiyor.
끝나다
이 경로는 여기에서 끝난다.
cms/verbs-webp/46565207.webp
hazırlamak
Ona büyük bir sevinç hazırladı.
준비하다
그녀는 그에게 큰 기쁨을 준비했다.
cms/verbs-webp/109542274.webp
geçmesine izin vermek
Sınırlarda mültecilere geçmelerine izin verilmeli mi?
통과시키다
국경에서 난민들을 통과시켜야 할까요?