어휘

동사를 배우세요 ― 터키어

cms/verbs-webp/81025050.webp
dövüşmek
Atletler birbiriyle dövüşüyor.
싸우다
운동 선수들은 서로 싸운다.
cms/verbs-webp/90292577.webp
geçmek
Su çok yüksekti; kamyon geçemedi.
통과하다
물이 너무 높아서 트럭이 통과할 수 없었다.
cms/verbs-webp/119913596.webp
vermek
Baba oğluna ekstra para vermek istiyor.
주다
아버지는 아들에게 추가로 돈을 주고 싶어한다.
cms/verbs-webp/108580022.webp
dönmek
Baba savaştan döndü.
돌아오다
아버지는 전쟁에서 돌아왔다.
cms/verbs-webp/68841225.webp
anlamak
Seni anlayamıyorum!
이해하다
나는 당신을 이해할 수 없어!
cms/verbs-webp/121317417.webp
ithal etmek
Birçok mal başka ülkelerden ithal ediliyor.
수입하다
많은 상품들이 다른 나라에서 수입된다.
cms/verbs-webp/120686188.webp
çalışmak
Kızlar birlikte çalışmayı sever.
공부하다
여자아이들은 함께 공부하는 것을 좋아한다.
cms/verbs-webp/53284806.webp
kutunun dışında düşünmek
Başarılı olmak için bazen kutunun dışında düşünmelisiniz.
박싱 밖에서 생각하다
성공하려면 때때로 박스 밖에서 생각해야 합니다.
cms/verbs-webp/118253410.webp
harcamak
Tüm parasını harcadı.
사용하다
그녀는 모든 돈을 사용했다.
cms/verbs-webp/85860114.webp
daha ileri gitmek
Bu noktada daha ileri gidemezsin.
더 가다
이 시점에서 더 나아갈 수 없다.
cms/verbs-webp/75825359.webp
izin vermek
Baba onun bilgisayarını kullanmasına izin vermedi.
허용하다
아버지는 그에게 컴퓨터를 사용하도록 허용하지 않았다.
cms/verbs-webp/109071401.webp
kucaklamak
Anne, bebeğin küçük ayaklarını kucaklıyor.
껴안다
어머니는 아기의 작은 발을 껴안다.