Vocabulario

Aprender verbos – turco

cms/verbs-webp/113418367.webp
karar vermek
Hangi ayakkabıyı giyeceğine karar veremiyor.
decidir
No puede decidir qué zapatos ponerse.
cms/verbs-webp/111615154.webp
geri götürmek
Anne kızını eve geri götürüyor.
llevar
La madre lleva a la hija de regreso a casa.
cms/verbs-webp/119235815.webp
sevmek
Atını gerçekten çok seviyor.
amar
Realmente ama a su caballo.
cms/verbs-webp/43100258.webp
buluşmak
Bazen merdiven boşluğunda buluşurlar.
encontrar
A veces se encuentran en la escalera.
cms/verbs-webp/57481685.webp
yılı tekrarlamak
Öğrenci bir yılı tekrarladı.
repetir
El estudiante ha repetido un año.
cms/verbs-webp/47802599.webp
tercih etmek
Birçok çocuk sağlıklı şeylerden daha çok şekeri tercih eder.
preferir
Muchos niños prefieren dulces a cosas saludables.
cms/verbs-webp/49853662.webp
yazmak
Sanatçılar tüm duvarın üzerine yazdılar.
escribir por todas partes
Los artistas han escrito por toda la pared entera.
cms/verbs-webp/58292283.webp
talep etmek
Tazminat talep ediyor.
exigir
Él está exigiendo compensación.
cms/verbs-webp/35071619.webp
geçmek
İkisi birbirinin yanından geçer.
pasar
Los dos se pasan uno al otro.
cms/verbs-webp/119501073.webp
karşısında bulunmak
Orada bir kale var - tam karşısında!
yacer
Ahí está el castillo, ¡yace justo enfrente!
cms/verbs-webp/95655547.webp
öne geçmesine izin vermek
Kimse onun süpermarket kasasında öne geçmesine izin vermek istemiyor.
dejar pasar
Nadie quiere dejarlo pasar en la caja del supermercado.
cms/verbs-webp/88806077.webp
kalkmak
Maalesef uçağı onun olmadan kalktı.
despegar
Desafortunadamente, su avión despegó sin ella.