Vocabulario
Aprender verbos – turco
birbirine bakmak
Uzun süre birbirlerine baktılar.
mirarse
Se miraron durante mucho tiempo.
çıkmak
Merdivenlerden çıkıyor.
subir
Él sube los escalones.
çalmak
Kapı zilini kim çaldı?
sonar
¿Quién sonó el timbre?
çıkarmak
Kazıcı toprağı çıkarıyor.
quitar
La excavadora está quitando la tierra.
üretmek
Kendi balımızı üretiyoruz.
producir
Producimos nuestra propia miel.
ispatlamak
Matematiksel bir formülü ispatlamak istiyor.
probar
Él quiere probar una fórmula matemática.
dinlemek
Hamile eşinin karnını dinlemeyi sever.
escuchar
Le gusta escuchar el vientre de su esposa embarazada.
tüketmek
Bir dilim pasta tüketiyor.
consumir
Ella consume un trozo de pastel.
göstermek
Pasaportumda bir vize gösterebilirim.
mostrar
Puedo mostrar una visa en mi pasaporte.
asılmak
İkisi de bir dalda asılı.
colgar
Ambos están colgando de una rama.
kalkmak
Uçak kalkıyor.
despegar
El avión está despegando.