Ordförråd
Lär dig verb – turkiska

veda etmek
Kadın vedalaşıyor.
säga adjö
Kvinnan säger adjö.

üstlenmek
Birçok yolculuk üstlendim.
företaga
Jag har företagit mig många resor.

korumak
Bir kask kazalara karşı korumalıdır.
skydda
En hjälm ska skydda mot olyckor.

karşısında bulunmak
Orada bir kale var - tam karşısında!
ligga mittemot
Där är slottet - det ligger precis mittemot!

bırakmak
Bana bir dilim pizza bıraktı.
lämna
Hon lämnade mig en skiva pizza.

affetmek
Onun borçlarını affediyorum.
förlåta
Jag förlåter honom hans skulder.

tahmin etmek
Kim olduğumu tahmin etmelisin!
gissa
Du måste gissa vem jag är!

oy kullanmak
Bir aday için ya da ona karşı oy kullanılır.
rösta
Man röstar för eller mot en kandidat.

kaçırmak
Önemli bir randevuyu kaçırdı.
missa
Hon missade ett viktigt möte.

inşa etmek
Çocuklar yüksek bir kule inşa ediyor.
bygga
Barnen bygger ett högt torn.

yalan söylemek
Bir şey satmak istediğinde sık sık yalan söyler.
ljuga
Han ljuger ofta när han vill sälja något.
