Ordförråd
Lär dig verb – turkiska
koşmak
Her sabah sahilde koşar.
springa
Hon springer varje morgon på stranden.
biriktirmek
Çocuklarım kendi paralarını biriktirdiler.
spara
Mina barn har sparat sina egna pengar.
ödüllendirmek
Ona bir madalya ile ödüllendirildi.
belöna
Han belönades med en medalj.
geri götürmek
Anne kızını eve geri götürüyor.
köra tillbaka
Modern kör dottern tillbaka hem.
bırakmak
Tutamazsan kavramayı bırakmamalısın!
släppa
Du får inte släppa greppet!
aramak
Sonbaharda mantar ararım.
söka
Jag söker svamp på hösten.
öldürmek
Deneyden sonra bakteriler öldürüldü.
döda
Bakterierna dödades efter experimentet.
üzerinden atlamak
Atlet engelin üzerinden atlamalı.
hoppa över
Atleten måste hoppa över hindret.
izlemek
Her şey burada kameralarla izleniyor.
övervaka
Allting övervakas här av kameror.
servis yapmak
Garson yemeği servis ediyor.
servera
Servitören serverar maten.
korkmak
Kişinin ciddi şekilde yaralandığından korkuyoruz.
frukta
Vi fruktar att personen är allvarligt skadad.