Ordförråd
Lär dig verb – turkiska

heyecanlandırmak
Manzara onu heyecanlandırdı.
upphetsa
Landskapet upphetsade honom.

ayarlamak
Saati ayarlamanız gerekiyor.
ställa
Du måste ställa klockan.

taşınmak
Komşu taşınıyor.
flytta ut
Grannen flyttar ut.

yok etmek
Tornado birçok evi yok ediyor.
förstöra
Tornadon förstör många hus.

öncelik olmak
Sağlık her zaman önceliklidir!
komma först
Hälsa kommer alltid först!

üzerinden atlamak
Atlet engelin üzerinden atlamalı.
hoppa över
Atleten måste hoppa över hindret.

desteklemek
İki arkadaş birbirlerini her zaman desteklemek istiyor.
försvara
De två vännerna vill alltid försvara varandra.

içmek
O çay içiyor.
dricka
Hon dricker te.

geri getirmek
Köpek oyuncak geri getirdi.
lämna tillbaka
Hunden lämnar tillbaka leksaken.

yanında gelmek
Seninle yanında gelebilir miyim?
följa med
Får jag följa med dig?

anlaşmak
Komşular renkte anlaşamadılar.
enas
Grannarna kunde inte enas om färgen.
