Ordförråd
Lär dig verb – turkiska
izin vermek
Baba onun bilgisayarını kullanmasına izin vermedi.
tillåta
Fadern tillät honom inte att använda sin dator.
hareket etmek
Işık döndüğünde arabalar hareket etti.
köra iväg
När ljuset bytte körde bilarna iväg.
kabul etmek
Bunu değiştiremem, bunu kabul etmek zorundayım.
acceptera
Jag kan inte ändra det, jag måste acceptera det.
antrenman yapmak
Profesyonel sporcular her gün antrenman yapmalıdır.
träna
Professionella idrottare måste träna varje dag.
yavaş çalışmak
Saat birkaç dakika yavaş çalışıyor.
gå sakta
Klockan går några minuter sakta.
içmek
O çay içiyor.
dricka
Hon dricker te.
uyanmak
Az önce uyandı.
vakna
Han har precis vaknat.
yayınlamak
Reklamlar sıklıkla gazetelerde yayınlanır.
publicera
Reklam publiceras ofta i tidningar.
ağlamak
Çocuk banyoda ağlıyor.
gråta
Barnet gråter i badkaret.
buluşmak
Bazen merdiven boşluğunda buluşurlar.
träffa
Ibland träffas de i trapphuset.
olmak
Üzgün olmamalısınız!
vara
Du borde inte vara ledsen!