Ordförråd

Lär dig verb – turkiska

cms/verbs-webp/75825359.webp
izin vermek
Baba onun bilgisayarını kullanmasına izin vermedi.
tillåta
Fadern tillät honom inte att använda sin dator.
cms/verbs-webp/75001292.webp
hareket etmek
Işık döndüğünde arabalar hareket etti.
köra iväg
När ljuset bytte körde bilarna iväg.
cms/verbs-webp/57207671.webp
kabul etmek
Bunu değiştiremem, bunu kabul etmek zorundayım.
acceptera
Jag kan inte ändra det, jag måste acceptera det.
cms/verbs-webp/123492574.webp
antrenman yapmak
Profesyonel sporcular her gün antrenman yapmalıdır.
träna
Professionella idrottare måste träna varje dag.
cms/verbs-webp/51465029.webp
yavaş çalışmak
Saat birkaç dakika yavaş çalışıyor.
gå sakta
Klockan går några minuter sakta.
cms/verbs-webp/123786066.webp
içmek
O çay içiyor.
dricka
Hon dricker te.
cms/verbs-webp/93150363.webp
uyanmak
Az önce uyandı.
vakna
Han har precis vaknat.
cms/verbs-webp/102397678.webp
yayınlamak
Reklamlar sıklıkla gazetelerde yayınlanır.
publicera
Reklam publiceras ofta i tidningar.
cms/verbs-webp/94153645.webp
ağlamak
Çocuk banyoda ağlıyor.
gråta
Barnet gråter i badkaret.
cms/verbs-webp/43100258.webp
buluşmak
Bazen merdiven boşluğunda buluşurlar.
träffa
Ibland träffas de i trapphuset.
cms/verbs-webp/75195383.webp
olmak
Üzgün olmamalısınız!
vara
Du borde inte vara ledsen!
cms/verbs-webp/118596482.webp
aramak
Sonbaharda mantar ararım.
söka
Jag söker svamp på hösten.