Vocabulari

Aprèn verbs – turc

cms/verbs-webp/109071401.webp
kucaklamak
Anne, bebeğin küçük ayaklarını kucaklıyor.
abraçar
La mare abraça els peus petits del bebè.
cms/verbs-webp/120452848.webp
bilmek
Birçok kitabı neredeyse ezbere biliyor.
conèixer
Ella coneix molts llibres quasi de memòria.
cms/verbs-webp/110641210.webp
heyecanlandırmak
Manzara onu heyecanlandırdı.
emocionar
El paisatge l’emociona.
cms/verbs-webp/109766229.webp
hissetmek
O sık sık yalnız hissediyor.
sentir
Sovent es sent sol.
cms/verbs-webp/55119061.webp
koşmaya başlamak
Atlet koşmaya başlamak üzere.
començar a córrer
L’atleta està a punt de començar a córrer.
cms/verbs-webp/90821181.webp
yenmek
Rakibini teniste yendi.
vèncer
Ell va vèncer el seu oponent al tennis.
cms/verbs-webp/88806077.webp
kalkmak
Maalesef uçağı onun olmadan kalktı.
enlairar-se
Desafortunadament, el seu avió va enlairar-se sense ella.
cms/verbs-webp/129084779.webp
girmek
Randevuyu takvimime girdim.
introduir
He introduït la cita al meu calendari.
cms/verbs-webp/9435922.webp
yaklaşmak
Salyangozlar birbirine yaklaşıyor.
apropar-se
Els cargols s’apropen l’un a l’altre.
cms/verbs-webp/67880049.webp
bırakmak
Tutamazsan kavramayı bırakmamalısın!
deixar anar
No has de deixar anar el manillar!
cms/verbs-webp/58292283.webp
talep etmek
Tazminat talep ediyor.
exigir
Ell està exigint una compensació.
cms/verbs-webp/106997420.webp
dokunulmamış bırakmak
Doğa dokunulmamış bırakıldı.
deixar intacte
La natura va ser deixada intacta.