Vocabulário
Aprenda verbos – Turco

katlanamamak
O şarkıyı katlanamıyor.
aguentar
Ela não aguenta o canto.

çevirmek
Altı dil arasında çeviri yapabilir.
traduzir
Ele pode traduzir entre seis idiomas.

artırmak
Nüfus önemli ölçüde arttı.
aumentar
A população aumentou significativamente.

iptal etmek
Sözleşme iptal edildi.
cancelar
O contrato foi cancelado.

beklemek
Otobüsü bekliyor.
esperar
Ela está esperando pelo ônibus.

yürüyüşe çıkmak
Aile Pazar günleri yürüyüşe çıkıyor.
passear
A família passeia aos domingos.

dışarı çıkmak
Kızlar birlikte dışarı çıkmayı seviyorlar.
sair
As meninas gostam de sair juntas.

hazırlamak
Lezzetli bir kahvaltı hazırlandı!
preparar
Um delicioso café da manhã está sendo preparado!

girmek
Lütfen şimdi kodu girin.
inserir
Por favor, insira o código agora.

servis yapmak
Şef bugün bize kendisi servis yapıyor.
servir
O chef está nos servindo pessoalmente hoje.

vermek
Baba oğluna ekstra para vermek istiyor.
dar
O pai quer dar algum dinheiro extra ao filho.
