Vocabulário
Aprenda verbos – Turco

vermek
Baba oğluna ekstra para vermek istiyor.
dar
O pai quer dar algum dinheiro extra ao filho.

yaşamak
Tatilde bir çadırda yaşadık.
viver
Nós vivemos em uma tenda nas férias.

çekmek
Helikopter iki adamı çekiyor.
levantar
O helicóptero levanta os dois homens.

kiralamak
Bir araba kiraladı.
alugar
Ele alugou um carro.

ihtiyaç duymak
Lastiği değiştirmek için kriko ihtiyacınız var.
precisar
Você precisa de um macaco para trocar um pneu.

tanımak
Garip köpekler birbirlerini tanımak isterler.
conhecer
Cães estranhos querem se conhecer.

ithal etmek
Birçok mal başka ülkelerden ithal ediliyor.
importar
Muitos produtos são importados de outros países.

taşınmak
Komşularımız taşınıyor.
mudar-se
Nossos vizinhos estão se mudando.

koşmak
Her sabah sahilde koşar.
correr
Ela corre todas as manhãs na praia.

açıklamak
O, ona cihazın nasıl çalıştığını açıklıyor.
explicar
Ela explica a ele como o dispositivo funciona.

geçmek
Su çok yüksekti; kamyon geçemedi.
passar
A água estava muito alta; o caminhão não conseguiu passar.
