Ordforråd
Lær verb – tyrkisk

dayanmak
O, acıya zar zor dayanabiliyor!
tåle
Hun kan knapt tåle smerten!

ihtiyaç duymak
Susadım, suya ihtiyacım var!
trenge
Jeg er tørst, jeg trenger vann!

hazırlamak
Lezzetli bir yemek hazırlıyorlar.
forberede
De forbereder et deilig måltid.

sözünü kesmek
Sürpriz onu sözünü kesti.
lamslå
Overraskelsen lamslår henne.

geri vermek
Öğretmen öğrencilere denemeleri geri veriyor.
returnere
Læreren returnerer oppgavene til studentene.

bağlamak
Bu köprü iki mahalleyi bağlıyor.
forbinde
Denne broen forbinder to nabolag.

tekrarlamak
Bunu lütfen tekrarlar mısınız?
gjenta
Kan du gjenta det, vær så snill?

karıştırmak
Meyve suyu karıştırıyor.
blande
Hun blander en fruktjuice.

kaçınmak
Fındıktan kaçınması gerekiyor.
unngå
Han må unngå nøtter.

sarhoş olmak
Her akşam neredeyse sarhoş oluyor.
bli full
Han blir full nesten hver kveld.

garantilemek
Sigorta, kaza durumunda koruma garantiler.
garantere
Forsikring garanterer beskyttelse i tilfelle ulykker.
