어휘
동사를 배우세요 ― 터키어

çıkmak
Merdivenlerden çıkıyor.
올라가다
그는 계단을 올라간다.

kaçmak
Kedimiz kaçtı.
도망치다
우리 고양이가 도망쳤다.

getirmek
Paketi merdivenlerden yukarı getiriyor.
들고 오다
그는 소포를 계단을 올라 들고 온다.

bağlantılı olmak
Dünya‘daki tüm ülkeler birbiriyle bağlantılıdır.
연결되다
지구의 모든 나라들은 서로 연결되어 있다.

hatırlatmak
Bilgisayar randevularımı bana hatırlatıyor.
알리다
컴퓨터가 나에게 약속을 알려준다.

özlemek
Kız arkadaşını çok özlüyor.
그리워하다
그는 그의 여자친구를 많이 그리워한다.

geride kalmak
Gençlik zamanı onun için çok geride kaldı.
뒤에 있다
그녀의 청춘 시절은 매우 멀리 뒤에 있다.

getirmek
Köpek, topu suyun içinden getiriyor.
가지고 오다
개는 물에서 공을 가져온다.

durdurmak
Kadın bir aracı durduruyor.
멈추다
그 여자는 차를 멈춘다.

dayanmak
O, acıya zar zor dayanabiliyor!
견디다
그녀는 그 통증을 거의 견디지 못한다!

istemek
Çok fazla şey istiyor!
원하다
그는 너무 많은 것을 원한다!
