Rječnik
Naučite glagole – turski
bir kenara koymak
Her ay sonrası için biraz para bir kenara koymak istiyorum.
odvojiti
Želim svaki mjesec odvojiti nešto novca za kasnije.
ayrılmak
Birçok İngiliz, AB‘den ayrılmak istedi.
napustiti
Mnogi Englezi željeli su napustiti EU.
karşısında bulunmak
Orada bir kale var - tam karşısında!
ležati nasuprot
Ondje je dvorac - leži točno nasuprot!
oturmak
O, gün batımında denizin yanında oturuyor.
sjesti
Ona sjedi kraj mora pri zalasku sunca.
eğitmek
Köpek onun tarafından eğitiliyor.
dresirati
Pas je dresiran od nje.
sıkışmak
Tekerlek çamurda sıkıştı.
zapeti
Kolo je zapelo u blatu.
güçlendirmek
Jimnastik kasları güçlendirir.
jačati
Gimnastika jača mišiće.
bağlamak
Bu köprü iki mahalleyi bağlıyor.
spajati
Ovaj most spaja dvije četvrti.
tartışmak
Meslektaşlar problemi tartışıyorlar.
raspravljati
Kolege raspravljaju o problemu.
geri dönmek
Tek başına geri dönemez.
vratiti se
Ne može se sam vratiti.
kötü konuşmak
Sınıf arkadaşları onun hakkında kötü konuşuyorlar.
govoriti loše
Kolege loše govore o njoj.