Kelime bilgisi

Fiilleri Öğrenin – İngilizce (UK)

cms/verbs-webp/91930542.webp
stop
The policewoman stops the car.
durdurmak
Polis kadını aracı durduruyor.
cms/verbs-webp/68761504.webp
check
The dentist checks the patient’s dentition.
kontrol etmek
Dişçi hastanın diş yapısını kontrol ediyor.
cms/verbs-webp/117311654.webp
carry
They carry their children on their backs.
taşımak
Çocuklarını sırtlarında taşıyorlar.
cms/verbs-webp/88597759.webp
press
He presses the button.
basmak
Düğmeye basıyor.
cms/verbs-webp/33463741.webp
open
Can you please open this can for me?
açmak
Bu kutuyu benim için açar mısınız?
cms/verbs-webp/102677982.webp
feel
She feels the baby in her belly.
hissetmek
O, karnındaki bebeği hissediyor.
cms/verbs-webp/115113805.webp
chat
They chat with each other.
sohbet etmek
Birbirleriyle sohbet ediyorlar.
cms/verbs-webp/113415844.webp
leave
Many English people wanted to leave the EU.
ayrılmak
Birçok İngiliz, AB‘den ayrılmak istedi.
cms/verbs-webp/15845387.webp
lift up
The mother lifts up her baby.
kaldırmak
Anne bebeğini kaldırıyor.
cms/verbs-webp/108350963.webp
enrich
Spices enrich our food.
zenginleştirmek
Baharatlar yemeğimizi zenginleştirir.
cms/verbs-webp/66787660.webp
paint
I want to paint my apartment.
boyamak
Dairemi boyamak istiyorum.
cms/verbs-webp/111615154.webp
drive back
The mother drives the daughter back home.
geri götürmek
Anne kızını eve geri götürüyor.