Vocabulário
Aprenda verbos – Turco

park etmek
Bisikletler evin önünde park ediliyor.
estacionar
As bicicletas estão estacionadas na frente da casa.

kurtarmak
Doktorlar onun hayatını kurtarabildi.
salvar
Os médicos conseguiram salvar sua vida.

dokunmak
Çiftçi bitkilerine dokunuyor.
tocar
O agricultor toca suas plantas.

çarpmak
Tren arabaya çarptı.
atingir
O trem atingiu o carro.

görmek
Gözlüklerle daha iyi görebilirsiniz.
ver
Você pode ver melhor com óculos.

içeri almak
Dışarda kar yağıyordu ve onları içeri aldık.
deixar entrar
Estava nevando lá fora e nós os deixamos entrar.

oy kullanmak
Seçmenler bugün gelecekleri hakkında oy kullanıyorlar.
votar
Os eleitores estão votando em seu futuro hoje.

ayrılmak
Birçok İngiliz, AB‘den ayrılmak istedi.
sair
Muitos ingleses queriam sair da UE.

etrafında dönmek
Ağacın etrafında dönüyorlar.
contornar
Eles contornam a árvore.

kahvaltı yapmak
Yatakta kahvaltı yapmayı tercih ederiz.
tomar café da manhã
Preferimos tomar café da manhã na cama.

vermek
Baba oğluna ekstra para vermek istiyor.
dar
O pai quer dar algum dinheiro extra ao filho.
