Ordforråd
Lær verb – Turkish

park etmek
Arabalar yeraltı garajında park ediliyor.
parkere
Bilane er parkerte i underjordisk garasje.

şarkı söylemek
Çocuklar bir şarkı söylüyor.
synge
Barna syng ein song.

izin vermek
Depresyona izin verilmemeli.
tillate
Ein bør ikkje tillate depresjon.

nişanlanmak
Gizlice nişanlandılar!
forlove seg
Dei har heimleg forlova seg!

boyamak
Senin için güzel bir resim boyadım!
male
Eg har malt eit vakkert bilete til deg!

ayrılmak
Tatil misafirlerimiz dün ayrıldı.
reise
Feriegjestane våre reiste i går.

öğretmek
Çocuğuna yüzmeyi öğretiyor.
lære
Ho lærer barnet sitt å symje.

yanmak
Şöminede bir ateş yanıyor.
brenne
Ein eld brenner i peisen.

harcamak
Tüm parasını harcadı.
bruke
Ho brukte all pengane sine.

yayınlamak
Yayıncı birçok kitap yayınladı.
publisere
Forlaget har publisert mange bøker.

ziyaret etmek
Eski bir arkadaş onu ziyaret ediyor.
besøke
Ei gammal venninne besøker ho.
