Ordforråd
Lær verb – Turkish

teklif etmek
Çiçekleri sulamayı teklif etti.
tilby
Ho tilbaud å vatne blomane.

sarılmak
Yaşlı babasına sarılıyor.
klemme
Han klemmer sin gamle far.

dayanmak
O, acıya zar zor dayanabiliyor!
halde ut
Ho kan knapt halde ut smerten!

karıştırmak
Sebzelerle sağlıklı bir salata karıştırabilirsiniz.
blande
Du kan blande ein sunn salat med grønsaker.

aşmak
Atletler şelaleyi aşıyor.
overkomme
Idrettsutøvarane overkom fossen.

başlamak
Yürüyüşçüler sabah erken başladı.
byrje
Vandrarane byrja tidleg om morgonen.

sökmek
Yabani otlar sökülmeli.
dra ut
Ugras treng å drast ut.

çalışmak
Motosiklet bozuldu; artık çalışmıyor.
fungere
Motorsykkelen er i ustand; den fungerer ikkje lenger.

vermek
Baba oğluna ekstra para vermek istiyor.
gi
Faren vil gi sonen litt ekstra pengar.

geride kalmak
Gençlik zamanı onun için çok geride kaldı.
ligge bak
Tida frå hennar ungdom ligg langt bak.

garantilemek
Sigorta, kaza durumunda koruma garantiler.
garantere
Forsikring garanterar vern i tilfelle ulykker.
