어휘

동사를 배우세요 ― 터키어

cms/verbs-webp/116519780.webp
dışarı koşmak
Yeni ayakkabılarıyla dışarı koştu.
뛰어나가다
그녀는 새 신발을 신고 뛰어나간다.
cms/verbs-webp/42212679.webp
çalışmak
İyi notları için çok çalıştı.
일하다
그는 좋은 성적을 위해 열심히 일했다.
cms/verbs-webp/106515783.webp
yok etmek
Tornado birçok evi yok ediyor.
파괴하다
토네이도는 많은 집들을 파괴합니다.
cms/verbs-webp/79404404.webp
ihtiyaç duymak
Susadım, suya ihtiyacım var!
필요하다
목이 마르다, 물이 필요해!
cms/verbs-webp/98561398.webp
karıştırmak
Ressam renkleri karıştırıyor.
섞다
화가는 색상들을 섞는다.
cms/verbs-webp/88806077.webp
kalkmak
Maalesef uçağı onun olmadan kalktı.
이륙하다
아쉽게도 그녀의 비행기는 그녀 없이 이륙했다.
cms/verbs-webp/92612369.webp
park etmek
Bisikletler evin önünde park ediliyor.
주차하다
자전거들은 집 앞에 주차되어 있다.
cms/verbs-webp/96061755.webp
servis yapmak
Şef bugün bize kendisi servis yapıyor.
제공하다
셰프가 오늘 우리에게 직접 음식을 제공한다.
cms/verbs-webp/123834435.webp
geri almak
Cihaz arızalı; satıcı onu geri almak zorunda.
돌려주다
기기가 불량하다; 소매상이 그것을 돌려받아야 한다.
cms/verbs-webp/118483894.webp
keyif almak
O, hayattan keyif alıyor.
즐기다
그녀는 인생을 즐긴다.
cms/verbs-webp/114052356.webp
yanmak
Etin ızgarada yanmaması gerekir.
타다
그릴 위의 고기가 타지 않아야 한다.
cms/verbs-webp/53284806.webp
kutunun dışında düşünmek
Başarılı olmak için bazen kutunun dışında düşünmelisiniz.
박싱 밖에서 생각하다
성공하려면 때때로 박스 밖에서 생각해야 합니다.