어휘
동사를 배우세요 ― 터키어

dışarı koşmak
Yeni ayakkabılarıyla dışarı koştu.
뛰어나가다
그녀는 새 신발을 신고 뛰어나간다.

çalışmak
İyi notları için çok çalıştı.
일하다
그는 좋은 성적을 위해 열심히 일했다.

yok etmek
Tornado birçok evi yok ediyor.
파괴하다
토네이도는 많은 집들을 파괴합니다.

ihtiyaç duymak
Susadım, suya ihtiyacım var!
필요하다
목이 마르다, 물이 필요해!

karıştırmak
Ressam renkleri karıştırıyor.
섞다
화가는 색상들을 섞는다.

kalkmak
Maalesef uçağı onun olmadan kalktı.
이륙하다
아쉽게도 그녀의 비행기는 그녀 없이 이륙했다.

park etmek
Bisikletler evin önünde park ediliyor.
주차하다
자전거들은 집 앞에 주차되어 있다.

servis yapmak
Şef bugün bize kendisi servis yapıyor.
제공하다
셰프가 오늘 우리에게 직접 음식을 제공한다.

geri almak
Cihaz arızalı; satıcı onu geri almak zorunda.
돌려주다
기기가 불량하다; 소매상이 그것을 돌려받아야 한다.

keyif almak
O, hayattan keyif alıyor.
즐기다
그녀는 인생을 즐긴다.

yanmak
Etin ızgarada yanmaması gerekir.
타다
그릴 위의 고기가 타지 않아야 한다.
