Vocabulary
Learn Verbs – Turkish

kurtarmak
Doktorlar onun hayatını kurtarabildi.
save
The doctors were able to save his life.

dayanmak
O, acıya zar zor dayanabiliyor!
endure
She can hardly endure the pain!

biriktirmek
Çocuklarım kendi paralarını biriktirdiler.
save
My children have saved their own money.

tekrar görmek
Sonunda birbirlerini tekrar görüyorlar.
see again
They finally see each other again.

istemek
Çok fazla şey istiyor!
want
He wants too much!

etkilemek
Bu gerçekten bizi etkiledi!
impress
That really impressed us!

beklemek
Otobüsü bekliyor.
wait
She is waiting for the bus.

taklit etmek
Çocuk bir uçağı taklit ediyor.
imitate
The child imitates an airplane.

sevmek
Çikolatayı sebzelerden daha çok seviyor.
like
She likes chocolate more than vegetables.

korkmak
Kişinin ciddi şekilde yaralandığından korkuyoruz.
fear
We fear that the person is seriously injured.

antrenman yapmak
Profesyonel sporcular her gün antrenman yapmalıdır.
train
Professional athletes have to train every day.
