Vocabulary
Learn Verbs – Turkish

getirmek
Ona her zaman çiçek getiriyor.
bring along
He always brings her flowers.

ziyaret etmek
Paris‘i ziyaret ediyor.
visit
She is visiting Paris.

kaybetmek
Bekle, cüzdanını kaybettin!
lose
Wait, you’ve lost your wallet!

kontrol etmek
Dişçi dişleri kontrol ediyor.
check
The dentist checks the teeth.

karıştırmak
Meyve suyu karıştırıyor.
mix
She mixes a fruit juice.

kazanmak
Satrançta kazanmaya çalışıyor.
win
He tries to win at chess.

görmek
Gözlüklerle daha iyi görebilirsiniz.
see
You can see better with glasses.

atlamak
Suya atladı.
jump
He jumped into the water.

kalkmak
Tren kalkıyor.
depart
The train departs.

uzaklaşmak
Arabasıyla uzaklaşıyor.
drive away
She drives away in her car.

açık bırakmak
Pencereleri açık bırakanlar hırsızları davet eder!
leave open
Whoever leaves the windows open invites burglars!
