Vocabulary
Learn Verbs – Turkish
gitmek
Burada olan göl nereye gitti?
go
Where did the lake that was here go?
aramak
Sadece öğle arasında arayabilir.
call
She can only call during her lunch break.
dışarı çıkmak
Çocuklar sonunda dışarı çıkmak istiyor.
go out
The kids finally want to go outside.
beslemek
Çocuklar atı besliyor.
feed
The kids are feeding the horse.
kabul etmek
Burada kredi kartları kabul edilir.
accept
Credit cards are accepted here.
vermek
Çocuk bize komik bir ders veriyor.
give
The child is giving us a funny lesson.
zenginleştirmek
Baharatlar yemeğimizi zenginleştirir.
enrich
Spices enrich our food.
sözünü kesmek
Sürpriz onu sözünü kesti.
leave speechless
The surprise leaves her speechless.
taklit etmek
Çocuk bir uçağı taklit ediyor.
imitate
The child imitates an airplane.
öncülük etmek
En deneyimli dağcı her zaman öncülük eder.
lead
The most experienced hiker always leads.
sevmek
Atını gerçekten çok seviyor.
love
She really loves her horse.