Vocabulary
Learn Verbs – Turkish

yüzmek
Düzenli olarak yüzüyor.
swim
She swims regularly.

göndermek
Bu şirket malzemeleri tüm dünyaya gönderiyor.
send
This company sends goods all over the world.

net görmek
Yeni gözlüklerimle her şeyi net görüyorum.
see clearly
I can see everything clearly through my new glasses.

garantilemek
Sigorta, kaza durumunda koruma garantiler.
guarantee
Insurance guarantees protection in case of accidents.

yalan söylemek
Bir şey satmak istediğinde sık sık yalan söyler.
lie
He often lies when he wants to sell something.

yaratmak
Ev için bir model yarattı.
create
He has created a model for the house.

tartışmak
Planlarını tartışıyorlar.
discuss
They discuss their plans.

toplamak
Bir elma topladı.
pick
She picked an apple.

tanımak
Garip köpekler birbirlerini tanımak isterler.
get to know
Strange dogs want to get to know each other.

dört gözle beklemek
Çocuklar her zaman karı dört gözle bekler.
look forward
Children always look forward to snow.

çalışmak
O, bir erkekten daha iyi çalışıyor.
work
She works better than a man.
