Kelime bilgisi
Fiilleri Öğrenin – İngilizce (UK)

swim
She swims regularly.
yüzmek
Düzenli olarak yüzüyor.

go out
The kids finally want to go outside.
dışarı çıkmak
Çocuklar sonunda dışarı çıkmak istiyor.

leave
Please don’t leave now!
ayrılmak
Lütfen şimdi ayrılma!

exclude
The group excludes him.
hariç tutmak
Grup onu hariç tutuyor.

send
This company sends goods all over the world.
göndermek
Bu şirket malzemeleri tüm dünyaya gönderiyor.

sleep
The baby sleeps.
uyumak
Bebek uyuyor.

move away
Our neighbors are moving away.
taşınmak
Komşularımız taşınıyor.

dare
They dared to jump out of the airplane.
cesaret etmek
Uçaktan atlamaya cesaret ettiler.

lose
Wait, you’ve lost your wallet!
kaybetmek
Bekle, cüzdanını kaybettin!

confirm
She could confirm the good news to her husband.
onaylamak
İyi haberleri kocasına onaylayabildi.

love
She loves her cat very much.
sevmek
Kedisini çok seviyor.
