Kelime bilgisi
Fiilleri Öğrenin – İngilizce (UK)

need to go
I urgently need a vacation; I have to go!
gitmek ihtiyacı duymak
Acilen tatile ihtiyacım var; gitmeliyim!

send off
This package will be sent off soon.
yollamak
Bu paket yakında yollanacak.

check
The dentist checks the teeth.
kontrol etmek
Dişçi dişleri kontrol ediyor.

punish
She punished her daughter.
cezalandırmak
Kızını cezalandırdı.

work out
It didn’t work out this time.
başarılı olmak
Bu sefer başarılı olmadı.

stand up for
The two friends always want to stand up for each other.
desteklemek
İki arkadaş birbirlerini her zaman desteklemek istiyor.

smoke
He smokes a pipe.
içmek
O bir pipo içiyor.

hang
Both are hanging on a branch.
asılmak
İkisi de bir dalda asılı.

spend money
We have to spend a lot of money on repairs.
para harcamak
Onarım için çok para harcamamız gerekiyor.

save
My children have saved their own money.
biriktirmek
Çocuklarım kendi paralarını biriktirdiler.

take part
He is taking part in the race.
katılmak
Yarışa katılıyor.
