Kelime bilgisi
Fiilleri Öğrenin – İngilizce (US)

undertake
I have undertaken many journeys.
üstlenmek
Birçok yolculuk üstlendim.

give a speech
The politician is giving a speech in front of many students.
konuşma yapmak
Politikacı birçok öğrencinin önünde konuşma yapıyor.

cry
The child is crying in the bathtub.
ağlamak
Çocuk banyoda ağlıyor.

throw out
Don’t throw anything out of the drawer!
atmak
Çekmeceden hiçbir şey atmayın!

sit down
She sits by the sea at sunset.
oturmak
O, gün batımında denizin yanında oturuyor.

do for
They want to do something for their health.
yapmak
Sağlıkları için bir şey yapmak istiyorlar.

limit
Fences limit our freedom.
sınırlamak
Çitler özgürlüğümüzü sınırlar.

trigger
The smoke triggered the alarm.
tetiklemek
Duman alarmı tetikledi.

surprise
She surprised her parents with a gift.
şaşırtmak
Ebeveynlerini bir hediye ile şaşırttı.

look down
She looks down into the valley.
aşağı bakmak
Vadinin aşağısına bakıyor.

jump onto
The cow has jumped onto another.
üzerine atlamak
İnek başka birinin üzerine atladı.
