Ordförråd

Lär dig verb – turkiska

cms/verbs-webp/75825359.webp
izin vermek
Baba onun bilgisayarını kullanmasına izin vermedi.
tillåta
Fadern tillät honom inte att använda sin dator.
cms/verbs-webp/110322800.webp
kötü konuşmak
Sınıf arkadaşları onun hakkında kötü konuşuyorlar.
tala illa
Klasskamraterna talar illa om henne.
cms/verbs-webp/46565207.webp
hazırlamak
Ona büyük bir sevinç hazırladı.
förbereda
Hon förberedde honom stor glädje.
cms/verbs-webp/120870752.webp
çıkarmak
O büyük balığı nasıl çıkaracak?
dra ut
Hur ska han dra ut den stora fisken?
cms/verbs-webp/28581084.webp
sarkmak
Damdan buz sarkıtları sarkıyor.
hänga ned
Istappar hänger ner från taket.
cms/verbs-webp/109099922.webp
hatırlatmak
Bilgisayar randevularımı bana hatırlatıyor.
påminna
Datorn påminner mig om mina möten.
cms/verbs-webp/69591919.webp
kiralamak
Bir araba kiraladı.
hyra
Han hyrde en bil.
cms/verbs-webp/104167534.webp
sahip olmak
Kırmızı bir spor arabaya sahibim.
äga
Jag äger en röd sportbil.
cms/verbs-webp/75487437.webp
öncülük etmek
En deneyimli dağcı her zaman öncülük eder.
leda
Den mest erfarna vandraren leder alltid.
cms/verbs-webp/108350963.webp
zenginleştirmek
Baharatlar yemeğimizi zenginleştirir.
berika
Kryddor berikar vår mat.
cms/verbs-webp/102114991.webp
kesmek
Kuaför saçını kesiyor.
klippa
Frisören klipper hennes hår.
cms/verbs-webp/86403436.webp
kapatmak
Musluğu sıkıca kapatmalısınız!
stänga
Du måste stänga kranen ordentligt!