Ordförråd
Lär dig verb – turkiska

izin vermek
Baba onun bilgisayarını kullanmasına izin vermedi.
tillåta
Fadern tillät honom inte att använda sin dator.

kötü konuşmak
Sınıf arkadaşları onun hakkında kötü konuşuyorlar.
tala illa
Klasskamraterna talar illa om henne.

hazırlamak
Ona büyük bir sevinç hazırladı.
förbereda
Hon förberedde honom stor glädje.

çıkarmak
O büyük balığı nasıl çıkaracak?
dra ut
Hur ska han dra ut den stora fisken?

sarkmak
Damdan buz sarkıtları sarkıyor.
hänga ned
Istappar hänger ner från taket.

hatırlatmak
Bilgisayar randevularımı bana hatırlatıyor.
påminna
Datorn påminner mig om mina möten.

kiralamak
Bir araba kiraladı.
hyra
Han hyrde en bil.

sahip olmak
Kırmızı bir spor arabaya sahibim.
äga
Jag äger en röd sportbil.

öncülük etmek
En deneyimli dağcı her zaman öncülük eder.
leda
Den mest erfarna vandraren leder alltid.

zenginleştirmek
Baharatlar yemeğimizi zenginleştirir.
berika
Kryddor berikar vår mat.

kesmek
Kuaför saçını kesiyor.
klippa
Frisören klipper hennes hår.
