Vocabolario
Impara i verbi – Turco
yıkamak
Anne çocuğunu yıkıyor.
lavare
La madre lava suo figlio.
geçinmek
Az parayla geçinmek zorunda.
cavarsela
Lei deve cavarsela con poco denaro.
ses çıkarmak
Onun sesi harika geliyor.
suonare
La sua voce suona fantastica.
bağlantılı olmak
Dünya‘daki tüm ülkeler birbiriyle bağlantılıdır.
essere interconnesso
Tutti i paesi sulla Terra sono interconnessi.
konuşmak
Sinemada çok yüksek konuşmamalısınız.
parlare
Non bisognerebbe parlare troppo forte al cinema.
yardım etmek
İtfaiyeciler hızla yardım etti.
aiutare
I vigili del fuoco hanno aiutato rapidamente.
sıkışmak
İpte sıkıştı.
incastrarsi
Lui si è incastrato con una corda.
ödemek
Kredi kartıyla ödedi.
pagare
Ha pagato con carta di credito.
ayrılmak
Tatil misafirlerimiz dün ayrıldı.
partire
I nostri ospiti di vacanza sono partiti ieri.
bağımlı olmak
Kör ve dış yardıma bağımlı.
dipendere
È cieco e dipende dall’aiuto esterno.
cevaplamak
O her zaman ilk cevap verir.
rispondere
Lei risponde sempre per prima.