Vocabulary
Learn Verbs – Turkish

sarkmak
Damdan buz sarkıtları sarkıyor.
hang down
Icicles hang down from the roof.

yayınlamak
Yayıncı birçok kitap yayınladı.
publish
The publisher has published many books.

veda etmek
Kadın vedalaşıyor.
say goodbye
The woman says goodbye.

izlemek
Her şey burada kameralarla izleniyor.
monitor
Everything is monitored here by cameras.

yakmak
Bir kibrit yaktı.
burn
He burned a match.

yük olmak
Ofis işi ona çok yük oluyor.
burden
Office work burdens her a lot.

girmek
Gemi limana giriyor.
enter
The ship is entering the harbor.

birlikte taşınmak
İkisi yakında birlikte taşınmayı planlıyor.
move in together
The two are planning to move in together soon.

ilerlemek
Salyangozlar yavaş ilerler.
make progress
Snails only make slow progress.

yapmak
Zarar hakkında hiçbir şey yapılamazdı.
do
Nothing could be done about the damage.

net görmek
Yeni gözlüklerimle her şeyi net görüyorum.
see clearly
I can see everything clearly through my new glasses.
