Vocabulary
Learn Adjectives – Turkish

adil
adil bir paylaşım
fair
a fair distribution

kızgın
kızgın bir kadın
outraged
an outraged woman

kahverengi
kahverengi bir ahşap duvar
brown
a brown wooden wall

berrak
berrak su
clear
clear water

mümkün
mümkün zıt
possible
the possible opposite

çevrim içi
çevrim içi bağlantı
online
the online connection

mevcut
mevcut zil
present
a present bell

genç
genç boksör
young
the young boxer

kalıcı
kalıcı varlık yatırımı
permanent
the permanent investment

yardımcı
yardımcı bir danışmanlık
helpful
a helpful consultation

şiddetli
şiddetli bir çatışma
violent
a violent dispute
