Vocabulary
Learn Verbs – Turkish
saklamak
Parayı saklayabilirsiniz.
keep
You can keep the money.
affetmek
Onun borçlarını affediyorum.
forgive
I forgive him his debts.
ayrılmak
Birçok İngiliz, AB‘den ayrılmak istedi.
leave
Many English people wanted to leave the EU.
vermek
Kalbini veriyor.
give away
She gives away her heart.
basmak
Bu ayağımla yere basamam.
step on
I can’t step on the ground with this foot.
zarar görmek
Kazada iki araba zarar gördü.
damage
Two cars were damaged in the accident.
hazırlamak
Lezzetli bir yemek hazırlıyorlar.
prepare
They prepare a delicious meal.
yazmak
İş fikrini yazmak istiyor.
write down
She wants to write down her business idea.
karıştırmak
Meyve suyu karıştırıyor.
mix
She mixes a fruit juice.
konuşmak
Sinemada çok yüksek konuşmamalısınız.
speak
One should not speak too loudly in the cinema.
kaçınmak
İş arkadaşından kaçınıyor.
avoid
She avoids her coworker.