Kelime bilgisi
Fiilleri Öğrenin – İngilizce (US)

fight
The athletes fight against each other.
dövüşmek
Atletler birbiriyle dövüşüyor.

send off
This package will be sent off soon.
yollamak
Bu paket yakında yollanacak.

step on
I can’t step on the ground with this foot.
basmak
Bu ayağımla yere basamam.

let in front
Nobody wants to let him go ahead at the supermarket checkout.
öne geçmesine izin vermek
Kimse onun süpermarket kasasında öne geçmesine izin vermek istemiyor.

park
The cars are parked in the underground garage.
park etmek
Arabalar yeraltı garajında park ediliyor.

see clearly
I can see everything clearly through my new glasses.
net görmek
Yeni gözlüklerimle her şeyi net görüyorum.

make progress
Snails only make slow progress.
ilerlemek
Salyangozlar yavaş ilerler.

search
I search for mushrooms in the fall.
aramak
Sonbaharda mantar ararım.

surpass
Whales surpass all animals in weight.
aşmak
Balinalar ağırlıkta tüm hayvanları aşar.

take apart
Our son takes everything apart!
parçalamak
Oğlumuz her şeyi parçalıyor!

jump up
The child jumps up.
kalkmak
Çocuk kalkıyor.
