Ordförråd
Lär dig verb – turkiska

ayağa kaldırmak
Ona ayağa kaldırdı.
hjälpa upp
Han hjälpte honom upp.

gitmek ihtiyacı duymak
Acilen tatile ihtiyacım var; gitmeliyim!
behöva
Jag behöver verkligen en semester; jag måste åka!

getirmek
Köpeğim bana bir güvercin getirdi.
leverera
Min hund levererade en duva till mig.

öldürmek
Yılan, fareyi öldürdü.
döda
Ormen dödade musen.

yüzmek
Düzenli olarak yüzüyor.
simma
Hon simmar regelbundet.

dinlemek
Hamile eşinin karnını dinlemeyi sever.
lyssna
Han gillar att lyssna på sin gravida frus mage.

bir araya gelmek
İki insanın bir araya gelmesi güzel.
komma samman
Det är trevligt när två människor kommer samman.

ayrılmak istemek
Otelinden ayrılmak istiyor.
vilja lämna
Hon vill lämna sitt hotell.

saklamak
Paramı komidinde saklıyorum.
förvara
Jag förvarar mina pengar i mitt nattduksbord.

taşınmak
Komşu taşınıyor.
flytta ut
Grannen flyttar ut.

tercih etmek
Birçok çocuk sağlıklı şeylerden daha çok şekeri tercih eder.
föredra
Många barn föredrar godis framför nyttiga saker.
