Ordförråd
Lär dig verb – turkiska

beklemek
Otobüsü bekliyor.
vänta
Hon väntar på bussen.

durmak
Dağcı zirvede duruyor.
stå
Bergsklättraren står på toppen.

teşekkür etmek
Bunun için size çok teşekkür ederim!
tacka
Jag tackar dig så mycket för det!

hışırdamak
Ayaklarımın altındaki yapraklar hışırdayarak.
prassla
Löven prasslar under mina fötter.

kapatmak
Yüzünü kapatıyor.
täcka
Hon täcker sitt ansikte.

karıştırmak
Çeşitli malzemelerin karıştırılması gerekiyor.
blanda
Olika ingredienser måste blandas.

yapmak
Zarar hakkında hiçbir şey yapılamazdı.
göra
Ingenting kunde göras åt skadan.

incelemek
Kan örnekleri bu laboratuvarda inceleniyor.
undersöka
Blodprover undersöks i detta labb.

çalışmak
Üniversitemde birçok kadın çalışıyor.
studera
Det finns många kvinnor som studerar på mitt universitet.

sorumlu olmak
Doktor terapi için sorumludur.
vara ansvarig för
Läkaren är ansvarig för terapin.

yorum yapmak
Her gün politikayı yorumluyor.
kommentera
Han kommenterar politik varje dag.
