Ordförråd

Lär dig verb – turkiska

cms/verbs-webp/119613462.webp
beklemek
Kız kardeşim bir çocuk bekliyor.
vänta
Min syster väntar ett barn.
cms/verbs-webp/93031355.webp
cesaret etmek
Suya atlamaya cesaret edemiyorum.
våga
Jag vågar inte hoppa i vattnet.
cms/verbs-webp/28642538.webp
kullanılmamak
Bugün birçok kişi arabalarını kullanmamak zorunda.
lämna stående
Idag måste många lämna sina bilar stående.
cms/verbs-webp/34725682.webp
önermek
Kadın arkadaşına bir şey öneriyor.
föreslå
Kvinnan föreslår något för sin vän.
cms/verbs-webp/59121211.webp
çalmak
Kapı zilini kim çaldı?
ringa
Vem ringde på dörrklockan?
cms/verbs-webp/113316795.webp
oturum açmak
Şifrenizle oturum açmalısınız.
logga in
Du måste logga in med ditt lösenord.
cms/verbs-webp/113966353.webp
servis yapmak
Garson yemeği servis ediyor.
servera
Servitören serverar maten.
cms/verbs-webp/112286562.webp
çalışmak
O, bir erkekten daha iyi çalışıyor.
arbeta
Hon arbetar bättre än en man.
cms/verbs-webp/38296612.webp
var olmak
Dinozorlar bugün artık var olmuyor.
existera
Dinosaurier existerar inte längre idag.
cms/verbs-webp/128159501.webp
karıştırmak
Çeşitli malzemelerin karıştırılması gerekiyor.
blanda
Olika ingredienser måste blandas.
cms/verbs-webp/91696604.webp
izin vermek
Depresyona izin verilmemeli.
tillåta
Man bör inte tillåta depression.
cms/verbs-webp/106851532.webp
birbirine bakmak
Uzun süre birbirlerine baktılar.
titta på varandra
De tittade på varandra länge.